Anoreksiya Nervoza Nedir?

Anoreksiya nervoza, bireyin istemsizce ya da bilinçli bir şekilde ciddi kalori kısıtlamasına gitmesiyle ortaya çıkan, oldukça tehlikeli bir yeme bozukluğudur. Bu hastalık, genellikle kilo alma korkusunun ve beden algısı bozukluğunun bir sonucu olarak gelişir. Son dönemde özellikle Nihal Candan’ın yaşamını yitirmesiyle birlikte kamuoyunun dikkatini çeken bu rahatsızlık, birçok insanın yeme bozukluklarına dair farkındalığını artırdı.

Yoğun diyetler, sosyal medya baskısı, “kusursuz beden” algısı ve idealize edilmiş güzellik standartları anoreksiya nervozayı tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor. Ne yazık ki, bu rahatsızlık kişinin hızla kilo kaybetmesine, vücudun temel işlevlerini yerine getirememesine ve hatta hayatını kaybetmesine kadar varan ciddi sonuçlara yol açabiliyor.

Anoreksiya Nervoza Belirtileri Nelerdir?

Günümüzde pek çok insan ideal beden ölçülerine ulaşmayı bir hedef haline getiriyor. Ancak bu hedef, bazı bireylerde zamanla takıntılı bir hâl alabiliyor. Anoreksiya nervozanın ilk belirtileri genellikle bu noktada ortaya çıkar. Kişi, normal ya da ideal kilosunda olmasına rağmen kendini sürekli kilolu hissetmeye başlar ve her geçen gün biraz daha zayıflama arzusu içerisine girer. Bu takıntı, yeme alışkanlıklarının bozulmasına ve sağlığın ciddi şekilde zarar görmesine neden olur.

Başlıca belirtiler şunlardır:

Hızla kilo kaybetme

Kalori alımını aşırı kısıtlama

Kendini sürekli şişman hissetme

Aynaya karşı olumsuz beden algısı

Aşırı egzersiz yapma isteği

Sosyal ortamlarda yemekten kaçınma

Saç dökülmesi, cilt kuruluğu, hormonal dengesizlikler

Duygusal çöküntü, anksiyete ve depresyon belirtileri

Araştırmalar, özellikle çocukluk döneminde travma yaşamış, aile içi sorunlarla büyümüş, kendini yalnız hisseden ya da sevilmediğini düşünen bireylerin anoreksiya nervozaya yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Anoreksiya Nervoza Tedavisi Nasıl Yapılır?

Anoreksiya nervoza, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik yönü olan karmaşık bir hastalıktır. Bu nedenle tedavi süreci çok yönlü ve profesyonel bir ekip çalışması gerektirir. Etkili bir tedavi sürecinde psikiyatrist, klinik psikolog, diyetisyen, yaşam koçu ve gerektiğinde aile terapistleri birlikte çalışır.

Tedavinin temel hedefleri şunlardır:

Bireyin yanlış beden algısını düzeltmek

Kilo alımını sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek

Psikolojik destekle duygusal dayanıklılığı artırmak

Aile bireylerini bilgilendirerek destekleyici bir çevre oluşturmak

Bilişsel davranışçı terapi, bireyin olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmede en etkili yöntemlerden biridir. Bunun yanı sıra, beslenme eğitimi ve destekleyici grup terapileri de iyileşme sürecinde önemli rol oynar. Tedavi süreci sabır, kararlılık ve güçlü bir destek sistemi gerektirir.

Yazar- Muhabir; Tuğba AKIN

Genel Yayın Koordinatörü; İsmet Serhat KAHYA

Bu yazının bütünü yazarına aittir.