Hankendi Zirvesi -Tarihin Hükmünü Verdiği Gün

4 Temmuz 2025’te Hankendi’de düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi, Azerbaycan’ın egemenliğini ve Türk dünyasının birlik ruhunu simgeleyen tarihi bir dönüm noktasıdır. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in konuşması, işgalden kurtarılan topraklarda adaletin, kararlılığın ve diplomatik gücün vurgusunu taşıdı. Zirve, Hankendi’nin artık sadece siyasi değil, aynı zamanda stratejik ve manevi bir merkez olduğunu ilan etti. Azerbaycan, hem savaş meydanında hem de uluslararası platformlarda haklı mücadelesini başarıyla taçlandırarak bölgesel değil, küresel bir aktör olduğunu dünyaya gösterdi.

Hankendi Zirvesi -Tarihin Hükmünü Verdiği Gün
Hankendi Zirvesi -Tarihin Hükmünü Verdiği Gün
Hankendi Zirvesi -Tarihin Hükmünü Verdiği Gün
Hankendi Zirvesi -Tarihin Hükmünü Verdiği Gün

Hankendi Zirvesi: Egemenliğin, Adaletin ve Kardeşliğin Mührü

Tarihin öyle anları vardır ki, bu anlar bir milletin iradesini, bir devletin egemenlik hakkını ve bir halkın manevi zaferini mühürler.
4 Temmuz 2025 tarihinde Hankendi’de gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 17. Zirve Toplantısı, tam olarak böyle bir tarihi anın kendisidir.

Bir düşünün… Yıllarca işgal altında kalan bir şehir; yıkılan camiler, talan edilen mezarlıklar, viraneye dönmüş okullar... 

Ve bugün o kutsal topraklarda Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor. Cumhurbaşkanı konuşma yapıyor, konuklar ayakta alkışlıyor.

Bu zirve; tarihin önünde hakkın ve adaletin zaferidir!

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in konuşmasında bir milletin hafızası, adalete olan inancı ve zulme verilen cevabın kararlı, onurlu sesi vardı.
Verdiği sözü yerine getiren bir liderin özgüveni hissediliyordu. Cumhurbaşkanı konuşurken Hankendi sustu, Karabağ nefes aldı, bütün Türk coğrafyası başını dimdik tuttu.
Eskiden "Burası bizimdir" diyorduk, artık gururla diyoruz ki: “Burası bizimdir ve biz buradayız!”

Cumhurbaşkanımızın yıllar önce söylediği tarihi söz, bugün hafızalara yeniden kazındı:
“Eğer Ermenistan işgal altındaki topraklardan kendi rızasıyla çıkmazsa, biz toprak bütünlüğümüzü askeri yolla sağlayacağız.”
Dedi… ve yaptı!

Dünya duydu, tarih kabul etti, Hankendi tanıklık etti.

Hankendi’ye bir kongre merkezi inşa etmek, burada devlet ve hükümet başkanlarını ağırlamak; sadece siyasi bir kazanım değil, Azerbaycan’ın manevi egemenliğinin, tarihsel hakkının ve stratejik gücünün ilanıdır.
Burası artık Azerbaycan’ın gurur kalesidir.

Hankendi Zirvesi bir kez daha gösterdi ki, Türk devletlerinin birliği yalnızca bir ideal olmaktan çıkmış, ortak geleceğin stratejik haritasına dönüşmüştür.

Cumhurbaşkanı Aliyev’in konuşmasında Şuşa, Laçın ve Ağdam’dan söz etmesi, bu şehirlerde düzenlenen forumlara dikkat çekmesi tesadüf değildir.
Bu, Azerbaycan’ın bu toprakları bölgesel iş birliğinin merkezine dönüştürme çağrısının açık bir ifadesidir:

“Gelin, her zaman birlikte olalım. Biz birlikte güçlüyüz!”

Bugün Azerbaycan’ın sesi yalnızca Bakü’den gelmiyor – Hankendi’den, Şuşa’dan, Laçın’dan da yükseliyor.
Bu ses; eğilmemiş bir iradenin, sarsılmamış bir inancın ve terk edilmemiş bir yolun sesidir.

Ve biz bunu sadece diplomasiyle değil, savaş meydanında da kanıtladık.

44 günlük Vatan Savaşı, yalnızca Azerbaycan’ın haklı mücadelesi değil, Türk dünyasının birleşmiş yüreğiyle kazanılmış bir kardeşlik zaferidir.
Azerbaycan ve Türkiye el ele, gönül gönüle Karabağ’ı tarihe yeniden şan ve şerefle yazmıştır!

Zirvede Azerbaycan’ın ev sahipliği yapacağı COP29 Konferansı’nın anılması, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ulaştırma koridorlarındaki kilit rolümüz, Temiz Enerji Merkezlerinin kurulması ve 350 milyar dolarlık yatırımla şekillenen ekonomik istikrar; tüm dünyaya şunu göstermektedir:

Azerbaycan sadece bölgesel bir güç değil, küresel siyasi ve ekonomik haritada da öncü konumundadır.

Azerbaycan bugün yalnızca barış istemiyor; aynı zamanda kalkınmanın da lokomotifi olma kararlılığını ortaya koyuyor  ve buna da sonuna kadar hakkı var!

Bir zamanlar Hankendi’ye bakarken içimiz sızlardı...

Ama artık gururla diyoruz ki:

“Hankendi’de biz varız! Devletimiz var, ordumuz var, Azerbaycan Cumhurbaşkanı var ve alnı açık halkımız var!”

Burada artık barış konuşuluyor.
Burada artık uluslararası platformlar kuruluyor.
Burada artık Türk dünyasının kalbi atıyor.

Cumhurbaşkanının konuşması yalnızca bugüne değil; tarihe, geleceğe ve bu toprağın ruhuna hitap ediyordu.

O ruh ki işgal yıllarında sustu...
Ama artık yüksek sesle konuşuyor!

Hankendi’de konuşuyor...
Devlet diliyle,
Azerbaycan Cumhurbaşkanının sesiyle,
Hakkın nefesiyle!

Yazar: Aygül BAĞIROVA-Türk Devletleri Teşkilatı Genel Yayın Yönetmeni

Genel Yayın Koordinatörü: İsmet Serhat KAHYA

Bu yazının tamamı yazarına aittir. İzinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz.

Paylaş

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0