Bitmeyen Bir Masal mı? PKK’nın Fesih İllüzyonu ve Büyük Satranç
PKK'nın "silahları bırakıyoruz"açıklaması gerçek mi yoksa yeni bir stratejik oyun mu? ABD'nin YPG'ye desteği, ağır silahların akıbeti ve Türkiye'ye yönelik derin tuzaklar... Tarih tekerrür mü ediyor?

Bitmeyen Bir Masal mı? PKK’nın Fesih İllüzyonu ve Büyük Satranç
Türkiye’nin yakın tarihinde kırk yıl boyunca kan, gözyaşı ve istikrarsızlıkla anılan bir yapı var: PKK terör örgütü.
Son günlerde medyada sıkça geçen bir başlık dikkat çekiyor: “PKK silah bırakıyor, feshediliyor.”
Peki bu gelişme, gerçekten bir dönemin sonu mu? Yoksa uluslararası dengelere göre kurgulanmış, yeni bir algı operasyonunun başlangıcı mı?
PKK’nın Kuruluşu ve İdeolojik Yapısı
1970’lerde yükselen Kürt kimliği arayışı, Marksist ideolojiyle birleşti.
Bebek katili Abdullah Öcalan öncülüğünde kurulan PKK terör örgütü, 1984 yılında ilk silahlı saldırısını gerçekleştirdi.
O tarihten bu yana on binlerce insan hayatını kaybetti, kitlesel göçler yaşandı ve toplumsal yaralar açıldı.
Suriye’de Açılan Yeni Cephe: YPG/PYD Yapılanması
2011’de Suriye’deki iç savaşın patlak vermesi, PKK için yeni bir fırsat oluşturdu.
Kuzey Suriye’de YPG/PYD adıyla fiili bir yapı kuruldu.
ABD ise bu yapılanmayı, DEAŞ’la mücadele gerekçesiyle desteklemeye başladı.
Ancak bu durum ciddi bir çelişkiyi beraberinde getirdi.
ABD, Türkiye’nin müttefiki olduğunu iddia ederken, aynı anda YPG’ye 130 milyon dolarlık destek sundu.
Bu, diplomatik söylemler ile sahadaki gerçeklik arasındaki büyük uçurumu gözler önüne serdi.
PKK’nın “Silah Bırakıyor” Söylemi Ne Anlama Geliyor?
PKK, son dönemde sıkça “silahlı mücadele dönemi bitmeli” mesajları veriyor.
Ancak sahadaki gelişmeler, bu açıklamaların samimiyetsiz olduğunu ortaya koyuyor.
Ne ideolojik bir kopuş var ne de kapsamlı bir silah bırakma iradesi.
Örgüt, “barışçıl” görünüm altında uluslararası meşruiyet kazanarak siyasi kimlik edinmeyi hedefliyor.
Süleymaniye’deki Sözde Teslimiyet Gösterisi
Süleymaniye’de düzenlenen törende, 15’i erkek ve 15’i kadın olmak üzere toplam 30 PKK’lı terörist sahneye çıktı.
Yeni dikilmiş, yöresel esintili kamuflaj kıyafetleriyle, hafif piyade silahlarını sembolik olarak yaktılar.
Ancak şu sorular hâlâ cevapsız:
-
ABD’nin sağladığı binlerce mühimmat ve ağır silah nerede?
-
Yüzlerce TIR’la adrese teslim edilen askeri teçhizatın akıbeti ne oldu?
-
Saddam ve Esed rejimlerinin çöküşüyle yağmalanan silahlar teslim edildi mi?
-
Uzun menzilli roketler ve ağır silahlar gerçekten imha mı edilecek?
-
Yoksa sadece işe yaramayan hafif silahlarla mı kamuoyu oyalanmaya çalışılıyor?
Türkiye Bu Süreci Nasıl Okumalı?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu süreci dikkatle ve ciddiyetle ele almalıdır.
Çünkü PKK, millete büyük can ve mal kayıpları yaşatmış, onlarca yıl boyunca ulusal güvenliği tehdit etmiş bir örgüttür.
“PKK feshediliyor” söylemi, gerçekte yeni bir taktik manevra olabilir.
Devlet aklı bu süreci analiz etmeli, görünene değil gerçeğe odaklanmalıdır.
Uluslararası Algı Operasyonları ve Dış Güçlerin Rolü
Bu sürecin arkasında bazı stratejik hedefler olabilir:
-
Avrupa kamuoyunda “PKK sorunu çözüldü” algısı yaratmak
-
YPG/SDG yapılanmasını meşru bir aktör gibi sunmak
-
Diplomatik pazarlıklarda özerklik taleplerini gündeme taşımak
-
ABD’nin YPG üzerindeki etkinliğini kaybetmemesi için zemin oluşturmak
Tüm bu adımlar, sadece Türkiye’nin değil, bölge ülkelerinin güvenliği açısından da ciddi riskler taşımaktadır.
ABD-İsrail Ortaklığı ve Bölgesel Sömürü
ABD, bir yandan PKK’yı “terör örgütü” olarak tanımlarken, diğer yandan YPG’ye silah ve lojistik destek sunuyor.
Bu çelişki değil, tamamen bilinçli bir stratejidir.
İsrail ise bu planın doğal ortağı konumundadır.
Her iki ülke de enerji kaynaklarını kontrol etmek, demografik yapıyı değiştirmek ve bölgeyi yeniden dizayn etmek adına birlikte hareket etmektedir.
Bu, uluslararası hukukun sistematik olarak ihlal edildiği bir sömürü düzenidir.
PKK Gerçekten Feshediliyor mu, Yoksa Yeniden mi Yapılanıyor?
Terör örgütleri zamanla isim değiştirir, ama hedeflerinden vazgeçmez.
PKK’nın feshedildiği yönündeki söylemler, aslında yeni bir yüzle yeniden yapılanmanın habercisi olabilir.
Bu yapı, geçmişte olduğu gibi bugün de dış destekli olarak farklı isimler altında faaliyet göstermeye devam etmektedir.
Tarih bize gösteriyor ki; bu örgüt tamamen yok edilmedi, sadece şekil değiştirdi.
İç Politikada Siyasi Uzantılar ve Tehlikeler
PKK’nın siyasi uzantısı olduğu iddia edilen yapılar, iç siyasette “baston parti” rolü üstlenebilir.
Bu, demokrasiye gölge düşürür, milli birlik ve toplumsal huzura zarar verir.
Asıl tehlike ise, kamuoyunun bu sürecin gerçekten sona erdiğine inanarak rehavete kapılmasıdır.
Unutulmamalıdır ki, gevşeme ve iyi niyet, terörle mücadelede zaaf yaratır.
Sonuç: Biten Bir Hikâye mi, Yeni Bir Senaryo mu?
PKK bugün kamuoyuna “vitrin değiştirmiş” bir aktör olarak sunulmaktadır.
Ancak geride bıraktığı acılar, yitirilen hayatlar, şehitlerimiz ve gazilerimiz hâlâ milletin hafızasındadır.
Bu nedenle asla unutmamalıyız:
Bazen en tehlikeli tuzak, bitmiş gibi görünen bir hikâyeye inanmaktır.
Yazar: Adnan FİŞENK
Yazı İşleri Sorumlusu: Nida PALA
Bu yazının bütünü yazarına aittir. İzinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve kaynak göstermeden kullanılamaz.
Paylaş
Tepkiniz Nedir?






