Norveç'te Elektrikli Devrim
Petrol zengini ülke, elektrikli araçlarla tarih yazıyor. İçten yanmalı motorlar neredeyse bitti

Norveç, elektrikli araç dönüşümünde dünyaya örnek teşkil eden bir başarı hikâyesi yazıyor. Kuzey Denizi’nin petrol zengini ülkesi, içten yanmalı motorlu araçları yollardan silme yolunda kararlı adımlarla ilerliyor. Haziran 2025 verilerine göre ülkede satılan her 100 yeni otomobilden yaklaşık 97’si tamamen elektrikliydi.
Bu olağanüstü dönüşüm, uzun yıllara yayılan teşvik politikaları, güçlü altyapı yatırımları ve halkın artan çevre bilinci sayesinde gerçekleşti. Norveç Karayolu İdaresi’nin verilerine göre, sadece bir ayda ülkede 17.799 yeni elektrikli araç kaydedildi. Aynı dönemde hibrit araç satışları %90’a yakın düşüşle neredeyse sıfıra inerken, içten yanmalı motorlu otomobil satışları yalnızca 199 adetle pazarın %1’inden azını oluşturdu.
Tesla Model Y, 5.004 adetlik satışla en çok tercih edilen model olurken, onu Toyota bZ4X ve Volkswagen ID.4 takip etti. Elektrikli araçların bu kadar yüksek oranda benimsenmesinin arkasında ise tüketiciyi doğrudan teşvik eden uygulamalar bulunuyor. KDV ve ÖTV muafiyetleri, ücretsiz otopark ve şarj istasyonları, toplu taşıma şeritlerine erişim gibi avantajlar, Norveçlilerin elektrikli araçlara yönelmesinde kilit rol oynadı.
Ülkede otomobil üreticisi lobisinin olmaması da bu dönüşüm sürecini kolaylaştıran önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Yıllar boyunca kararlılıkla uygulanan politikalar, bugün Norveç’i elektrikli araç adaptasyonunda dünya liderliğine taşıdı.
Norveç hükümeti, 2030 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefliyor. Bu kapsamda şehir içi toplu taşıma araçlarının tamamını elektrikli hale getirmek, ağır hizmet araçlarının ise en az %75’ini yenilenebilir enerjiyle çalıştırmak planlanıyor.
Elektrikli araçlara geçişin sağladığı faydalar yalnızca çevresel değil; düşük işletme maliyetleri ve sessiz sürüş deneyimi de tüketicilerin tercihini belirleyen önemli etkenler arasında yer alıyor.
Norveç’in bu alandaki başarısı, Avrupa Birliği’nin 2035 yılı için koyduğu hedefi şimdiden geride bırakmış durumda. Bu gelişme, sadece bir ülkenin ulaşım politikası değil; aynı zamanda küresel otomotiv endüstrisi için bir dönüm noktası ve sürdürülebilir ulaşımın mümkün olduğuna dair güçlü bir kanıt niteliği taşıyor.
Paylaş
Tepkiniz Nedir?






