DİL ÖĞRENMEDE RAS YÖNTEMİ: KIRMIZI ARABA

Dil öğrenmek sadece ezber değil, dikkat ve anlam yönelimidir. Bu yazı, Retiküler Aktivasyon Sistemi (RAS) üzerinden dil öğrenimini nörolojik, felsefi ve pedagojik boyutlarıyla ele alır. Öğrencinin ilgisini merkeze alan RAS temelli yaklaşım, öğrenmeyi zihinsel dönüşüm sürecine dönüştürür.

DİL ÖĞRENMEDE RAS YÖNTEMİ: KIRMIZI ARABA

Dil Öğrenmede RAS Yöntemi: Kırmızı Araba

Bir insanın dil öğrenmesi yalnızca belleğin bir işlevi değil, aynı zamanda ontolojik bir tercihtir. Bu, hangi anlamın bireyin varoluşuna dâhil olacağına karar verme sürecidir. Heidegger’in ifadesiyle insan, “dünyaya atılmış bir varlık”tır. Bu atılmışlık içerisinde öğrenme eylemi, salt bilgi edinimi değil; yaşamın yönünü tayin eden bir varoluşsal tercihtir.

Dil Öğrenmek, Dikkatin Terbiyesidir

İnsan yalnızca dikkat ettiği şeyi öğrenebilir. Dikkat ise çoğunlukla sanıldığı gibi bir irade değil; daha çok bir davet mekanizmasıdır. Beynin bu davete nasıl cevap verdiği ise Retiküler Aktivasyon Sistemi (RAS) ile ilgilidir.

RAS, beyin sapında yer alan ve duyusal bilgilerin filtrelenerek bilinç düzeyine ulaştırılmasını sağlayan nörolojik bir yapıdır. Bu yapı, çevremizdeki milyonlarca uyaran arasından hangilerine dikkat edeceğimizi belirler. Bu nedenle RAS, dil öğreniminde görünmeyen ama hayati bir rol üstlenen sistemdir.

RAS: Platon’un Mağarasından Çıkışın Nörolojik Yolu

Platon’un mağara alegorisinde insanlar yalnızca gölgeleri görüp onları gerçek sanırlar. RAS bu bağlamda, mağaradan çıkışı sağlayan dikkat kapısıdır. Gerçeklik, beynimizin dikkat süzgecinden geçtikten sonra şekillenir.

Wittgenstein’ın “Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır” sözü de bu bağlamda önem kazanır. Yeni bir dil öğrenmek, yeni bir dünya inşa etmektir. Bu dünyaya erişim, RAS’ın filtreleme kapasitesiyle belirlenir.

Motivasyon ve İçselleştirme: RAS’ın Tetiklenme Dinamiği

Dil öğrenme sürecinde birey, öğrenmekte olduğu dile dair içsel bir ihtiyaç geliştirdikçe RAS da bu ihtiyaca yönelik çevresel uyarıları seçmeye başlar. Böylece öğrenme, yalnızca bilinçli bir çaba değil; aynı zamanda bilinçdışı tarafından desteklenen bir yönelime dönüşür.

Nietzsche’nin “İçinde bir kaos taşımalı insan, yıldızlar doğurabilmek için” sözü, öğrenme motivasyonunun oluşum sürecindeki belirsizliği ve potansiyeli özetler. Bu kaos, yönelimin filizlenme alanıdır.

Fenomenoloji Perspektifi: RAS ve Intentionalite

RAS yalnızca bir biyolojik filtre değil; aynı zamanda anlamın fenomenolojik zeminde yapılandığı bir metafordur. Husserl’in intentionalite kavramı, bilincin her zaman bir şeye yönelmiş olduğunu söyler. RAS da dikkati bu yönelime göre organize eder.

İnsan zihni, dünyayı “verili” değil, “seçilmiş” bir yapı olarak deneyimler. Bu seçimde aktif olan yapı RAS’tır. Dil öğrenimi, bu seçimin bilinçli olarak yönlendirilmesidir.

Eğitimde RAS: Öğretmenin Felsefi Rolü

Eğitim bağlamında, öğretmen bir bilgi aktarıcısı değil; öğrencinin dikkat kapılarını aralayacak bir rehber, bir filozof gibi hareket etmelidir. RAS yalnızca dışsal uyarıcılara değil; duygusal bağlara da duyarlıdır.

Bu nedenle, öğretmen öğrencinin ilgisini, yaşam bağlamını ve duygusal ilişkilerini dikkate alarak içerik sunmalıdır. Gramer kuralları ancak bu bağlamla anlamlı hale gelir. Öğrencinin varoluşuna dokunan her bilgi, öğrenme sürecinde derinleşir.

RAS ile Yeni Bir Dünya Kurmak: Praksis Olarak Dil Öğrenimi

Dil öğrenimi, RAS’ın dikkat filtreleme mekanizmasıyla şekillenen bir bilinç açılımıdır. Her birey, öğrenme sürecinde kendi anlam haritasını çizer. Bu harita bireyin yaşam deneyiminden, ilgi alanlarından ve ihtiyaçlarından doğar.

Dil öğrenmek yalnızca kelimeleri ezberlemek değil; bireyin dünyayla kurduğu anlam ilişkisini dönüştürmektir. Bu yönüyle dil eğitimi, bilişsel değil; varoluşsal bir praksistir.

Dikkat Ekonomisi ve RAS’ın Sömürülme Tehlikesi

RAS, çağdaş dikkat ekonomisinin de merkezindedir. Reklamcılık, sosyal medya, dijital oyunlar tümü RAS’ı tetikleyerek bireyin dikkatini yönlendirme yarışındadır.

Bu nedenle dil öğretiminde RAS’ı kullanmak yalnızca pedagojik değil; aynı zamanda etik bir meseledir. Öğrencinin dikkatini cezbetmek adına manipülatif tekniklere başvurmak yerine, içsel motivasyonu destekleyen, etik temelli bir yaklaşım tercih edilmelidir.

Sonuç olarak, dil öğrenimi; nörobilimsel düzeyde RAS’ın dikkat filtreleme işleviyle şekillenen, fenomenolojik anlamda ise bireyin dünyaya açılma biçimi olan bir süreçtir. Yeni bir dil öğrenmek, yeni bir benlik inşa etmektir. RAS ise bu inşanın nörolojik sahnesidir. Öğretmenler ve eğitimciler, bu sahneyi doğru okuyarak her bireyin potansiyelini ortaya çıkarmalıdır.

Kaynakça:

Carlson, N. R. (2013). Physiology of behavior (11th ed.). Pearson Education.
Dörnyei, Z. (2001). Motivational strategies in the language classroom. Cambridge University Press.
Heidegger, M. (2001). Varlık ve zaman (K. Durdu, Çev.). Paradigma Yayınları.
Husserl, E. (2005). Felsefi soruşturmalar: Fenomenoloji ve dil (İ. Türkmen, Çev.). Doruk Yayınları.
Moruzzi, G., & Magoun, H. W. (1949). Brain stem reticular formation and activation of the EEG. Electroencephalography and Clinical Neurophysiology, 1(4), 455–473. https://doi.org/10.1016/0013-4694(49)90219-9
Oakley, D. A., & Halligan, P. W. (2017). Chasing the rainbow: The non-conscious nature of being. Frontiers in Psychology, 8, 1924. https://doi.org/10.3389/fpsyg.2017.01924
Plato. (2004). Devlet (S. Eyüboğlu, Çev.). Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Williams, J. (2018). Stand out of our light: Freedom and resistance in the attention economy. Cambridge University Press.
Wittgenstein, L. (2001). Tractatus Logico-Philosophicus (S. Tekinay, Çev.). Say Yayınları.
Zuboff, S. (2019). The age of surveillance capitalism: The fight for a human future at the new frontier of power. PublicAffairs.

Yazar: Hazal Yağmur KESKİN
Genel Yayın Koordinatörü: İsmet Serhat KAHYA
Bu yazının bütünü yazara aittir. İzinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Paylaş

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0