Zafer'e Giden Yol

Zafer'e Giden Yol

(Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz İleri !)

Anadolu diye adlandırılan bu kutsal topraklar ağustos ayı ve Türk Tarihin değişik zaman dilimlerinde "Zafer Ay'ı olarak adlandırılır.

Ağustos ayı zaferleri arasında 26 Ağustos 1071 tarihinde gerçekleşen  Malazgirt Meydan Muharebesi Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olmuştur. Temelde daha önceden de Selçuklu ve Bizans orduları arasında savaşlar gerçekleşmiş olsa da savaş ile Anadolu' ya Türkler kesin olarak giriş yapmışlardır. 

Ülkemizin Muş il sınırları içerisinde yer alan Malazgirt Ovası'nda Selçuklu ve Bizans orduları karşı karşıya gelmiş, Selçuklu ordusunun başında Sultan Alparslan, Bizans ordularının başında ise Roman Diyojen bulunuyordu.

Malazgirt Zaferi'nin önemi  Türklerin Anadolu'yu kalıcı bir yurt olarak benimsediklerinin işareti olmasıdır. Bu zafer ile birlikte Türkler tarih sahnesine Anadolu coğrafyasında çıkıyorlardı.

Sultan Alparslan 26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt'te Zafer'den sonra tarine geçen şu  muhteşem cümleyi kurmuştur:

"Size öyle bir Vatan aldım Ki; ebediyen sizin olacaktir."

11 Ağustos 1473 tarihinde Otlukbeli Zaferi  gerçekleşmiştir. Osmanlı ile Ak koyunlu devleti ve İki Türk hükümdarı arasında gerçekleşen bu savaş, esasında Anadolu'nun kimin olacağının yeniden belirlenmesiydi. Otlukbeli Savaşı sonrasında Osmanlı ve İran komşu ülke haline gelmişti.

Günümüz Van bölgesindeki Çaldıran Ovası'nda 23 Ağustos 1514 tarihinde iki Türk ordusunu tekrar karşı karşıya getiren bu savaşta  Yavuz Sultan Selim komutasında olan Osmanlı Ordusu kazanmıştır.

Yavuz Sultan Selim dönemi ağustos ayı savaşlarından arasında Mercidabık Savaşı da önemli yer tutar. Sultan Selim, diğer sultanların aksine Batı'ya değil, Doğu ve Ortadoğu'ya seferler düzenledi.

Sultan Yavuz özellikle halifeliği elde etmek istiyordu. Halifelik hem kutsal prestij sağlayacak hem de Osmanlı'nın Müslümanlar üzerinde etkisini   önemli ölçüde artırmış olacaktı. Halifeliğin Osmanlı'ya gelişi  o  döneme  göre çok önemliydi.

Bu savaş silsilesi ile Osmanlı, Doğu'da, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da önemli toprak kazanımları elde etti. Buradaki topraklar 1900'lü yılların başına kadar Osmanlı toprağı olarak kalacaktı. 

Yavuz Sultan Selim'in vefatı sonrasında tahta Kanuni Sultan Süleyman çıkmış, Sultan Süleyman, Doğu'daki sorunların halledilmiş olduğunu  görünce yönünü Batı'ya doğu çevirmiştir.

Daha Önceden II. Murat ve Fatih tarafından da kuşatılmış ancak alınamamış

Belgrad, Ağustos  1521'de bu sefer alınmıştır.

Belgrad'ın fethi özellikleri Avrupa'da büyük ses getirmiş ve Avrupa seferleri için önemli bir merkez haline gelen şehre  Cihat Kapısı anlamına  gelen Dar'ül Cihad adı verilmiştir.

29 Ağustos 1526 tarihinde yapılan Mohaç Zaferi Osmanlı ve Türk tarihinin önemli savaşlarından birisidir. Macar Kralı II. Layoş ve Sultan Süleyman komutasındaki orduları gerçekleştirdiği savaş; şimdiye kadar yapılan en büyük meydan muharebesi olarak bilinir.

Bu savaş ayrı zamanda Sultan Süleyman'a da önemli bir ün kazandırdı ve Avrupa'da kendisine "Muhteşem" denilmeye başlanmıştı. Mohaç; Zaferi ile Budapeşte ele geçirildi ve Macaristan da Osmanlı'ya bağlandı.

01 Ağustos 1571 tarihinde Doğu Akdeniz'in en büyük adası olan Kıbrıs, Osmanlı tarafından alınmıştır. Venedik'in elinde bulunan ada özellikle Akdeniz ticaretini kontrol etmek açısından önem  taşıyordu. 

Yakın tarihimize özellikle Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı mücadelemizde  ağustos ayının ayrı bir önemi vardır.

06 Ağustos 1915' te Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal, düşman kuvvetlerine karşı başarılı operasyonlar  düzenleyerek savaşın seyrini değiştirmiştir.

Anafartalar Cephesi, Çanakkale Savaşı'nın önemli bir parçası olup, Atatürk'ün askeri dehasını sergilediği bir alandır. Mustafa Kemal Çanakkale'de Anafartalar Kahramanı olmuştur.

Kurtuluş Savaşı içinde en önemli savaşlardan biri olan Sakarya Meydan Muharebesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin de kurtuluşuna giden yolda  büyük rol oynamıştır.

Türk ordusu ile Anadolu'yu işgal etmiş olan Yunan ordusu arasında gerçekleşen savaş 23 Ağustos 1921 tarihinde başlamış, harekete geçen Türk Ordusu tam 22 gün 22 gece savaşarak Yunan ordusunu mağlup etti.

13 Eylül 1921 tarihinde ise Sakarya Irmağı'nın doğusunda Yunan birliği uzaklaştırılmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi'nin önemi Ankara' ya doğru ilerlemekte olan Yunan birliklerinin durdurulmasıdır.Aynı zamanda Ankara  hükümetinin de önemli bir saygınlık kazanmasıdır. 

 Mustafa Kemal bu savaş, kapsamında ünlü sözü "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O sath, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkca terk olunamaz." ifadeIerini kullanmıştır. Bu sözler, ne pahasına olursa olsun savaştan galip ayrılmayı ifade  ediyordu.

Ağustos ayında yaşanan zaferler arasında zincirin son halkası Büyük Taarruz olmuştur.  Türk yurdu olan Anadolu'nun kesin olarak düşman işgalinden kurtarılması için yapılan çalışmalar sonucunda 26 Ağustos 1922 tarihinde sabaha karşı Baş Komutan Mustafa Kemal tarafından saldırı  emri verildi.

Türk ordusu Batı Anadolu kesimlerinde bulunan Yunan birliklerinin üzerine  harekete geçti. 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük Taarruz, sonsuz zaferimizin   başlangıç hikayesi ve Bağımsızlık mücadelimizin başlangıcı için ilk adımıdır. 

Bu saldın için önemli hazırlıklar yapılmış ve Türklüğün Anadolu'dakı dönüm noktası olarak karar kılınmıştır. 30 Ağustos'ta çembere  alınan  Yunan birlikleri, Dumlupınar mevkiinde aldıkları yenilgi  ile dağılarak kaçmaya başladılar.

Bunun üzerine Mustafa Kemal "Ordular Ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri" emrini verdi Türk ordusu İzmir'e doğru yurüyüşe geçti. Bu yurüyüş sonuncunda 9 Eylül'de İzmir'e girilecek ve Yunan birliklerin Anadolu'daki son toprağı da saf dışı bırakılmış olacaktı.

26 Ağustos 1922 tarihinde Gazi Mustafa Kemal yine tarihe  altın harflerle yazılacak o muhteşem cümleyi söylemistir:

"Bu Memleket, tarihte Türk'tü, Bugün de Türk'tür ve ebediyen Türk olarak kalacak ve  yaşayacaktır. "

Bu zaferin en büyük önemi Türkiye'de Cumhuriyetin de kurulusu için nihai tayin edici zafer olarak görülmesiydi. Bundan sonra artık savaş meydanında değil, diplomasi alanında zaferler elde edilecekti.

Diplomasi alanında kazandığımız zaferlerden ilki olan Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanmış bir barış antlaşması olup, bu antlaşma, Kurtuluş Savaşında ki  zaferin ardından Türkiye'nin bağımsızlığını uluslararası alanda tanıyan  ve tanıtan önemli bir belgedir. 

Antlaşmanın sonuçları  arasında, Misak-ı Milli kararlarının büyük oranda gerçekleştirilmesi, Sevr Antlaşması'nın geçersiz kılınması ve yeni Türk devletinin Itilaf Devletleri tarafindan tanınması yer almaktadir. Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür ve bağımsız bir ülke olarak varlığını pekiştirmiştir.

Malazgirt'ten sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacak olan Kutsal Anadolu Topraklanmızdaki başarı ve zaferlere dolu Ağustos ayının getirdiği bu coşku ve heycanımızın   hic eksilmeden devam etmesi, Şehit ve Gazilerimizin  aziz ruhları  ve hatıralarının  yaşatılması  ile "Ne Mutlu Türküm Diyene".

Yararlanılan Kaynaklar.

https://www.haberurk.com/lozan-antlasmasi.https://www.sabah.com.tr/egitim/statuk.htps:// www.bing.com/anafartalar-kahramani. https://tr.wikipedia.org/ Anafartalar_Savasi, https:// tanhvakti.com/ agustos-zaferleri. https://tr.wikipedia.org/ Canakkale_Savasi, https:// tanhnotum.com/ Ataturk Ansiklopedisi

Yazar :Ali YURTSEVEN

Yazı İşleri Sorumlusu :Nida PALA

Bu yazının bütünü yazarına aittir. İzinsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya herhangi bir mecrada yayınlanamaz.