Bu Devletin Adı Azerbaycan, Bu Milletin Adı Türk! Vatandaşına Dokunan, Bu İki Kutsal Adın Bedelini Öder!
Azerbaycan'da Rusya baskılarına karşı gösterilen devlet iradesi ve diplomatik tepki süreci.

Bugünler Azerbaycan'da, devletlerin, milletlerin ve değerlerin çarpıştığı bir sınav meydanı olan Yekaterinburg'dan konuşuyoruz. İşte o meydanda Azerbaycan devleti, tüm gücüyle ayakta hakkın tarafında, vatandaşının yanında, milli kimliğimizin arkasında!
Evet, Yekaterinburg ve Voronej’de yaşananlar Rusya’nın güvenlik güçlerinin Azerbaycanlılara karşı baskınlar düzenlemesi, evlere zorla girmesi, insanlarımızın dövülmesi, hatta hayatını kaybetmesi Azerbaycan’ın milli onuruna yönelmiş açık bir şiddet eylemidir.
Ve Azerbaycan susmadı!
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, derhal Rusya’nın Bakü Büyükelçisini çağırdı; resmî nota verildi. Ombudsman açıklama yayımladı, Başsavcılık soruşturma başlattı. Millî Meclis’in bazı milletvekilleri sert tepkiler verdi, Moskova’da planlanan kültürel etkinlikler iptal edildi.
Bu, bir devletin vatandaşına sahip çıkma modelidir. Bu modelin adı: Azerbaycan Cumhuriyeti’nin iradesidir!
Ama karşı taraf Kremlin’in sözcüleri Zaharova ve Peskov olayları "basit bir ev içi anlaşmazlık" gibi göstererek sorumluluğu gizlemeye çalıştı. Sözüm ona, iki devlet arasındaki ilişkiler zarar görmesin diye üstü örtülmeliymiş.
Hayır! Azerbaycan hiçbir zaman susarak razı olmayacak! Susmak, razı olmaktır. Ama bu millet, bu kadar başıbozukluğa razı değildir!
Azerbaycan, bilgi cephesinde de atağa geçti. “Sputnik Azerbaycan” ofisine baskın yapıldı, 7 kişi sorguya alındı. Onlara yasa dışı faaliyet, yabancı çıkarları destekleme, milli güvenliğe tehdit gibi ciddi suçlamalar yöneltildi.
Ve Azerbaycan net bir mesaj verdi:
“Bu toprakta mikrofonu kime vereceğimize biz karar veririz! Bu ülkede hem bilgi özgürlüğü var, hem de devlet egemenliği!”
Ardından Azerbaycan güvenlik güçleri, Rusya vatandaşlarından oluşan iki ayrı suç örgütünü etkisiz hale getirdi.
Uyuşturucu taşımacılığı, siber dolandırıcılık, yasa dışı örgütlenme artık konuşan sadece kanıttır. Videolar yayınlanıyor, isimler açıklanıyor.
Azerbaycan’ın mesajı çok nettir:
“Kanun bu toprakta herkes için geçerlidir ; ırkı, pasaportu, makamı ne olursa olsun!”
2 Temmuz'da Rusya Dışişleri Bakanlığı ve büyükelçilik, sözde Rus vatandaşlarına güç kullanıldığını, konsolosluk desteği verilmediğini iddia ettiler.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları sert ve net şekilde yalanladı. Ve en önemli cümleyle yanıt verdi:
“Biz susmuyoruz. Ama siz yanıtlamadığınız başvurular için bizi suçlamayın.”
Kim unuttuysa, hatırlayalım:
Tacikistan, Kazakistan, Kırgızistan’dan kardeşlerimiz de bu vahşeti yaşadı. Bizden önce Bişkek tepki gösterdi. Bizden sonra Taşkent sesini yükseltti. Şimdi ise Bakü konuşuyor. Ve bu konuşma, darbe gibi yankılanıyor!
Azerbaycan devlet televizyonları, Stalin baskılarını, emperyalist politikaları, bizi tutsak eden tarihî yanlışları bir bir ortaya koyuyor. Biz her zaman tarihimize sahip çıkan bir millet olduk!
Ama Ruslar bir şeyi unutuyor:
Zafer kazanmış bir halkın, zafer yazmış vatandaşlarına karşı uygulanan zulme sessiz kalmaz bu devlet!
Çünkü bu devletin hem iradesi, hem hukuku, hem de gücü var!
Ve bu devlet şöyle diyor:
“Hiçbir millet, bu milletin sabrını sınamaya kalkmasın! Çünkü bu milletin adı Azerbaycan’dır! Sen benim vatandaşıma dokunuyorsan, bu milletin yumruğunu tanıyacaksın!”
Yazar: Aygül Bağırova – Türk Devletleri Teşkilatı Genel Yayın Yönetmeni
Yazı İşleri Sorumlusu: Nida PALA
Genel Yayın Koordinatörü: İsmet Serhat KAHYA
Bu yazının tamamı yazarı Aygül Bağırova'ya aittir. Kaynak gösterilmeden ve izinsiz olarak kopyalanamaz, çoğaltılamaz ya da herhagi bir mecrada yayımlanamaz.
Paylaş
Tepkiniz Nedir?






